zwar aber beispiel ne demek?

"Zwar aber" kelimesi, Almanca'da birçok farklı bağlamda kullanılabilen bir ifadedir. Genellikle "her ne kadar...olsa da" veya "aslında...ama" şeklinde bir anlam taşır. Örneğin:

  • Zwar hat er viel mehr verdient als ich, aber ich bin trotzdem zufrieden. (Aslında o benden çok daha fazla kazanıyor, ama yine de ben memnunum.)

  • Zwar regnet es heute, aber wir werden trotzdem einen Spaziergang machen. (Her ne kadar yağmur yağsa da, yine de yürüyüş yapacağız.)

Bunun yanı sıra, "zwar" kelimesi bağlamına göre farklı anlamlar da taşıyabilir. Örneğin, "zwar...aber" ifadesi güçlü bir tez ile karşıt bir tezin sunulmasında kullanılırken, sadece "zwar" kelimesi bile yeterli olabilir:

  • Zwar habe ich die Prüfung bestanden, aber ich konnte nicht so gut abschneiden wie ich wollte. (Tez: Prüfung bestanden. Karşıt tez: Nicht so gut abschneiden.)

  • Zwar mag ich Süßigkeiten, aber ich versuche, nicht zu viel davon zu essen. (Tez: Süßigkeiten mögen. Karşıt tez yok, sadece kısıtlama ifadesi var.)